SÜTÇÜLER
DOĞAL YAPI:
Sütçüler ilçesi, Isparta ilinin güneyinde yer almaktadır. Doğusunda Konya iline bağlı Beyşehir, Seydişehir ilçeleri; batısında ve kuzeyinde Eğirdir ilçesi; Güneyinde Antalya iline bağlı Serik ve Manavgat ilçeleri; Güneybatısında Burdur ilinin Bucak ilçesi ve kuzeydoğusunda Şarkikaraağaç ilçesi ile komşudur. Yüzölçümü 1287 kilometrekaredir. Denizden yüksekliği 250 m ile 2500 m arasında değişmektedir. Batı Torosların; güneybatı kuzeydoğu ve güneydoğu doğrultusunda sıkışarak birbiri içine girmesinden meydana gelen üçgen içinde yer alması Sütçüler'e tamamen dağlık bir coğrafya yapısı kazandırmıştır. Bu dağlar Alp sistemindeki genç dağlardır. lll. zaman Oligosen'de meydana gelmişlerdir. Miosen'de değişime uğramışlar, deniz menşeli kalkerler depo etmişlerdir. Oligosen ve Pileistosen'deki tektonik olaylar sonunda yükselmişler ve gençleşmişlerdir. Bu dönemden sonra iğne yapraklılar gelişme ortamı bularak bölgede geniş ormanlar oluşmuştur. Sütçüler'i Beyşehir ile Dedegöl (Dippoyraz) Dağı, Kuzeyde Eğirdir ile Anamas Dağı, Yılanlı Ovası, Kovada Gölü, güneyde Bucak ile Aksu Çayı ve Güneyde Serik ilçesiyle Sanlı yaylası ayırır. Tamamen engebeli bir arazide yer alan ilçede geniş düzlükler çok azdır. Dağlar arasında kalan küçük düzlükler yayla görünümünde olup, kullanılabilir arazi ilçe yüzölçümünün yüzde 20'sini geçmez. Yörenin en önemli dağları; Dedegöl (2980 m), Sarpdağ (2500 m), Anamas Dağı (2110 m), Kartoz-Dumanlı Dağ (2260 m), Bozburun Dağı (2504 m), Karadiken Dağı, Erenler Dağı, Karadağ, Türkmen Dağı, Akpınar Dağı, Ardıç Kepezi ve Meneviş Kepezidir. Bu dağların arasında yer alan küçük ovacıklar ise; Çandır Ovası, Çobanisa Ovası, Çimenova, Ayvalı Ovası, Kızılova, Gavurini, Zengi Yaylası, Kuyruktutan Yaylası ve Aliefendi Yaylasıdır. İlçe merkezi, çanak biçiminde dağlarla çevrili bir vadinin yamaç ve tabanında kurulmuştur. Bu yamaçlar bağ ve bahçelerle kaplıdır. Ayrıca, Katip Çelebi'nin dediği gibi, nefis dut pekmezleri yapılan dut ağaçları vardır. İlçe sınırları içinde akan iki akarsu mevcuttur. Bunlardan Köprüsu, Eğirdir sınırları içerisinden doğup, Yılanlı- Pazarköy ovasını geçtikten sonra Ayvalıpınar Kasabasında ilçe sınırları içerisine girer. Dippoyraz, Dumanlı dağları ve bu dağların paralelindeki Tota ve Sarpdağ arasındaki derin vadiden geçer, Kartoz suyunu da bünyesine alır, Serik'ten Antalya sınırlarına girerek Akdeniz'e dökülür. Diğer önemli akarsuyu da, ilk kaynağını Isparta suyundan alan Aksu Deresidir. Sütçüler merkezinden doğan Yeşilder, Çandır'daki Çandır çayı ile birleşerek Aksu'ya katılır. Aksu, üzerinde kurulan Karacaören l. ve ll. hidroelektrik santrallerini besleyerek Akdeniz'e dökülür. İlçede iki havza mevcut olup, buna bağlı olarak ta iki tür iklim vardır. Doğu-batı doğrultusunda ilçeyi ikiye ayıran Bozburun, Sarpdağ ve Tota dağları iklim bakımından iki havzayı ayırır. Çandır, Sığırlık, Şeyhler ve Melikler köyleri birinci havzada bulunur ve Akdeniz iklimi hüküm sürer ve Akdeniz bitki örtüsüne sahiptir. Yabani zeytin ve meneviş ağaçları doğal bitki örtüsüdür. İkinci havza, Köprüsuyu havzasıdır, dağlık bir araziye ve karasal bir iklime sahiptir. Bitki örtüsü iğne yapraklılardan oluşur, az miktarda yapraklılardan oluşur, az miktarda meşe ormanları da bulunur.
TARİH:
Sütçüler ilçesinin kuruluşunun M.Ö. 200 yıllarına kadar dayandığı bilinmektedir. Adada olarak adlandırılan bu antik kent, Pisidia bölgesinde; Pisidia il Pamphilin bölgeleri arasında yer almaktadır. Bu eski yerleşim yeri Helenistik dönemde en parlak yıllarını yaşamış, bugün hala ayakta kalabilen tapınaklar, meclis binaları, anfi tiyatrolar yapılmıştır. Adada'dan Alanya'ya kadar uzanan Kral Yolu bugün konumunu muhafaza etmektedir. Arkeoloji literatüründe Adada olara geçen kentin adının Pavlu olabileceği de iddialar arasındadır. Yörenin Türklerin eline geçmesinden sonra Pavlu ismi uzun süre kullanılmıştır. Bunun yanı sıra isba, Pavlikan adlarıyla da anılan yöre, 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonraki yıllarda zaman zaman Türklerin eline geçmişse de, kesin olarak Türklere geçiş tarihi 1224 Alaaddin Keykubat zamanına rastlar. Bu dönemde Atabey başta olmak üzere Isparta, Eğirdir Selçukluların elindedir. 1300 yıllarında Hamitoğulları Beyliği Eğirdir'de kurulana kadar Sütçüler Selçukluların elinde kalmıştır. Bu 70-80 yıllık dönemden günümüze Selçuklu Eseri olarak Sefer Ağa Camisi kalmıştır. Daha sonra Hamitoğlu Beyliğinin bütün toprakları ile birlikte Osmanlı egemenliğine girer. Osmanlılar zamanında bir süre Kara Bavlu olarak da anılmıştır. Türklerin Anadolu'ya gelmelerinden sonra, Batı Akdeniz yöresini yurt edinen Türk Boyları uzun süre göçer hayatı sürdürmüşlerdir. Horasan'dan gelen Kayı Boyu Türkmen aşiretlerinden biri de Alanya-Manavgat yöresini yurt edinmiş, Sütçüler ve havalisindeki geniş otlakları da kendilerine yazlık olarak seçmişlerdir. Konar göçerlerden bir bölümü, ormanları, otlakları ve serin sularıyla beğendikleri yöreye sürekli yerleşmişlerdir. Yıva (Bavlu), 1478-1501 tahrir kayıtlarında nahiye (zeamet), 1522 ve 1568 tahrir kayıtlarında kaza, Katip Çelebi'nin Cihannümasında ise kaza olarak görülmektedir. Bavulu şekline dönüşen isim, Cumhuriyet döneminde 1962 yılına kadar sürmüş, bu tarihte yerleşime dağ-dağlık anlamına gelen Cebel ismi verilmiştir. 1938 yılında, belde halkının büyük şehirlerde sütçülük yapmaları üzerine ismi Sütçüler olarak değiştirilmiş ve Eğirdir'e bağlı bir nahiye iken ilçe statüsü verilmiştir.
KÜLTÜR VARLIKLARI
ADADA (ANTİK KENT)
İlçenin tarihi gelişimini simgeleyen kalıntıların başında Adada (Karabavlu) antik kenti gelir. İlçe merkezine 12, Sağrak köyüne 2 kilometre uzaklıktadır. Helenistik dönemde en parlak yıllarını yaşamıştır. Büyük İskender'in güneybatı Anadolu’yu istilasından sonra sırasıyla; Seleukos'lar, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu ve oradan da Bizans İmparatorluğunun egemenliğine girmiştir. Adada antik kentinde, şimdiye kadar arkeolojik yönden ilmi denilecek bir araştırma yapılmamıştır. Uzmanlar, 1800 yıllarından itibaren kenti gezmişler ve tespitlerini yayınlamışlardır. 1832 yılında kenti gezen Alman bilim adamı Claus Ritter, 1888 yılında kentte bulunan kitabeleri inceleyen Amerikalı bilim adamı Prof. J.R.S Sterrett kenti gezmişler ve tespitlerini yayınlamışlardır. Prof. Dr. William R.Ramsay 1890 yılında yayınladığı "The Historical Geography of Asia Minor" adlı kitabında Adada antik kentinin para darp edilen bir merkez ve dini yönden bir piskoposluk olduğunu belirtmiştir. Adada'da sikke basıldığını da İngiliz bilim adamı H.A.Seaby'in yayınladığı "Greek Coins and their Values"isimli kitabında belirtmektedir. Adada'nın bastırdığı paraların bir yüzünde boğa başı (Bukranion), diğer yüzünde geometrik merkezli üç bacak (triskeles) kabartması bulunmaktadır. Bu kabartma güç simgesidir. Aynı kabartmanın işlendiği bir taş Adada kalıntıları da bulunmaktadır. Kentin bağımsızlığı Romalılarca kaldırıldıktan sonra Adada'nın bastırdığı paralarda ise; bir yüzde o dönemin imparatorunun başı; diğer yüzde Zeus, Athena, ya da aslan postu sarınmış Herakles başı kabartmaları görülür. Antik kentte günümüze ulaşan kalıntılar şunlardır: Kent alanının geometrik ekseninde yer alan, büyük taşlarla döşenmiş ilkçağ ana caddesinin kalıntıları Kent kalıntılarının yoğun olduğu alanlardı, üç tepe ile çevrilmiş vadi düzlüğünün ortasında ya da yamaçlarda bulunan küçük tapınak yapıları. Bazıları günümüze oldukça sağlam ulaşan bu tapınaklar rektangonal (dikdörtgen prizma biçimi) çok düzgün kesilmiş, kimine süs çıkıntısı bırakılmış taşlarla yapılmıştır. Batı yamacında yer alan tapınağın, özellikle Phrygia ve Pisidia'da tapılan Tanrı Men'in baş kabartmasını taşıyan çıkarılmıştır. Buluntu Isparta müzesindedir. Tiyatro kalıntılarının Cavea sıralarının bir bölümü de görülebilmektedir. Agora ve onu çevreleyen yapılar kompleksi. Kalıntılar alanının güney yanında, ana caddenin oradaki başlangıcı bitişiğindedir. Bunun da kendi güneydoğu yanında, oturma sırası olarak kullanılabilecek geniş basamakların bulunduğu bir bölüm ve onun güney bitişiğindeki kule benzeri bir yapı vardır. Bouleuterion (kent yöneticileri kurulu toplanma yeri olan yapı) Agora Kompleksinin güney yakınındadır. Bunun arkasında, kentin su düzeninden parçalar ve bir yapı kalıntısı görülüyor. Nekropolis, Kent nekropolis'inin, kuzeybatı yamacın üst bölümünde olduğu anlaşılıyor ve orada bugün de güzel bir mausoleiom (ev görünüşünde anıtsal mezar) vardır. Diğer dağınık kalıntılar ise; Yöre halkının Karabavlu diye andığı ilkçağ kenti alanında, her yanda kaçınılmaz bol keramik kırılmalarından başka, heykel altlıkları, sütunlar ya da sütun parçaları ve başlıkları dağınık mimarlık yapıtı parçaları gibidöküntü niteliğinde kalıntılar şeklinde görülmektedir.
SIĞIRLIK HARABELERİ
Sığırlık-Çandır üçgeninde Sülüklügöl mevkiinde bir vadi içinde bazı bina temelleri ve sur kalıntıları yer alır. Tepede ise bir kale kalıntısı vardır. Sığırlık Köyü içinde halen sağlam durumda Bizans döneminde yapılan bir kale mevcuttur. Sığırlık Çandır yolu üzerinde bir başka kale kalıntısına da rastlanmıştır. Bu üç kale birbirini görmektedir. Gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.
TAŞKAPI HARABELERİ
Sütçüler ilçe merkezindedir. Kuruluş tarihi hakkında bir bilgi yoktur. Helenistik dönem sur kalıntıları mevcuttur.
KESME HARABELERİ
Kesme Kasabasının 5 km güneyinde Kocaköy mevkiindedir. Bazı bina temelleri yanı sıra lahit mezarları ilgi çekicidir
ZORZİLA
Sütçüler-Kasımlar yolu üzerindedir. Dağ yamacında yer alan kalıntılarda bir kaç yüksek duvar mevcuttur. Roma dönemi kalıntıları olup, şehir hakkında pek bilgi yoktur.
SEFER AĞA CAMİİ
Bu yapı, Sütçüler ilçe merkezinde olup, 1076-1308 yılları arasında Anadolu'da saltanat süren Anadolu Selçuklu Devleti'nin son zamanlarında 1296 yılında, hayır sahibi bir kadının verdiği para ile Sefer Ağa adındaki bir zat tarafından yaptırılmıştır. Kapısının üzerinde Arap harfleri ile yazılmış Türkçe bir kitabe vardır.
ÇANDIR KÖPRÜSÜ
Çandır Köyü Köprübaşı mevkiindedir. Selçuklu zamanında yapılmış sivri kemerli bir köprüdür. Uzunluğu 65 m genişliği 5 m’dir. Bugün Karacaören Barajı su sahası içinde kalmıştır.
İDARİ YAPI VE NÜFUS
Sütçüler, 1868 yılında Bucak, 1938 yılında da ilçe olmuştur. İlçede 3 kasaba ve 27 köy vardır. Kasabalar, Ayvalıpınar, Kesme ve Kasımlar'dır. 1990 nüfus sayımına göre, 22.021 nüfusa sahiptir. İlçe merkezinde 4.072, köy ve kasabalarda ise 17.949 kişi yaşamaktadır. Merkez ilçede 7 mahalle bulunmaktadır. Mahallelerin isimleri; Belen, Cami, Birlik, Başkoz, Erenler, Yeşildere ve Yukarı mahalledir.
MAHALLİ İDARELER
Sütçüler ilçesinde biri ilçe merkezi, üçte kasaba belediyesi olmaküzere 4 belediye teşkilatı vardır.
SÜTÇÜLER BELEDİYESİ Sütçüler Belediyesi önemli bir gelir kaynağına sahip değildir. Resmi gelir kaynakları dışında, ulaşım gelirleri, Belediye Ekmek Fırını geliri ve kira gelirleri sayılabilir. Sütçüler Belediyesinin 3 katlı bir hizmet binası, hal binası, kirada dükkanları ve çeşitli yerlerde arazileri bulunmaktadır. Belediyeye ait yeterli sayıda iş makinesi da bulunmaktadır.
AYVALIPINAR BELEDİYESİ 1938 yılında Sütçüler'in ilçe olmasıyla idari yönden Sütçüler'e bağlandı. Diğer beş mahalleden ayrılarak Ayvalı ve Belence bir muhtarlık oldu. 1944 yılında Ayvalı tek başına muhtarlık haline geldi ve 1973 yılında da kasaba statüsüne kavuştu.
KESME BELEDİYESİ Kesme Kasabası Isparta'dan 134, Sütçüler ilçe merkezinden 90 kilometre uzaklıktadır. Beldenin ilk yerleşimi, Yörükler ve civardan gelen insanlarla olmuştur. Toros Dağları arasında dağlık ve engebeli bir arazide bulunur. Resmi kaynaklar dışında belediyenin geliri yok denecek kadar azdır. Kesme Kasabasında, Sağlık Ocağı, İlköğretim Okulu, Lise 200 kişilik öğrenci yurdu, eğitim, sağlık ve orman lojmanları bulunmaktadır.
KASIMLAR BELEDİYESİ Belediyelik, 1992 yılında verilmiş, 1994 yılında kurulmuştur. İlk Başkanı 27 Mart 1994 Genel Yerel Seçimlerde belirlenen Kasımlar 3 mahalleye ayrılmıştır. Yeni bir belediye olan Kasımlar'da gelir kaynakları oldukça sınırlıdır.
EĞİTİM KÜLTÜR
Sütçüler ilçesinde 1925 yılından beri hizmet veren Merkez İlkokuluna, 1988 yılında Çetin Şentürk anısına yaptırılan ikinci bir ilkokul eklenmiştir. Sütçüler ilçesi genelinde 51 ilkokul vardır. Bunlardan bazıları öğrenci sayısı dikkate alınıp taşımalı sisteme dahil edilerek, Sütçüler Merkez İlkokuluna, Ayvalıpınar ilköğretim okuluna ve Çandır ilköğretim okuluna taşınmaktadır. Toplam 51 ilkokulda 1182 öğrenci öğrenim görmekte; 69 öğretmen ve 3 hizmetli görev yapmaktadır. Ayvalıpınar, Kesme, Kasımlar ve Çandır'da olmak üzere toplam 4 ilköğretim okulu vardır. Bu okullarda 890 öğrenci eğitim görmekte, 47 öğretmen, 2 memur ve 9 hizmetli görev yapmaktadır. Sütçüler’de Ortaokul 1954 yılında açılmış, 1975 yılında da Lise statüsüne geçirilmiştir. Sütçüler merkez, Ayvalıpınar ve Kesme Kasabasında olmak üzere toplam 3 Lise vardır. Üç lisede toplam 227 öğrenci öğrenim görmekte, 24 öğretmen, 1 memur ve 6 hizmetli görev yapmaktadır. Sütçüler İmam-Hatip Lisesi ise 1976-1977 öğretim yılında halkın katkılarıyla yapılan 5 katlı binada açılmıştır. Sütçüler İmam- Hatip Lisesinde 193 öğrenci öğrenim görmekte, 15 öğretmen, 1 memur ve 4 hizmetli görev yapmaktadır. Sütçüler ilçesinde, 59 ilk ve orta dereceli okulda 2492 öğrenci öğrenim görmekte, 155 öğretmen, 4 memur ve 22 hizmetli görev yapmaktadır. Sütçüler Halk Eğitimi Merkezi, istekler doğrultusunda Giyim, Trikotaj, Makine Nakışı, El Sanatları, Besin Beslenme gibi branşlarda kurslar açmaktadır.
SAĞLIK HİZMETLERİ
Sütçüler ilçe merkezinde 10 yatak kapasiteli bir Sağlık Merkezi hizmet vermektedir. Ortalama poliklinik sayısı 13 bindir. Sütçüler Merkez Sağlık Ocağı da aynı binada hizmet vermektedir. Ayrıca bin metrekare alanda, halkın katkısıyla başlatılan 50 yataklı Devlet Hastahanesi inşaatı devam etmektedir. Ayvalıpınar, Kesme ve Kasımlar Kasabalarında Sağlık Ocakları halka hizmet vermektedir. Bütün köylere Sağlık Evi Projesi çerçevesinde Sütçüler köylerinde Sağlık Evi yapımı sürdürülmektedir. Sarımehmetler, Beydili, Çobanisa, Hacıahmetler, Sağrak, Karadiken, Yeşilyurt ve Çandır'da Sağlık Evleri hizmete girmiştir.
ULAŞIM
Sütçüler ilçesi Isparta il merkezine 102 kilometrelik asfalt kaplama bir yol ile bağlıdır. Doğal Yapı dağlık ve engebeli olduğundan Sütçüler bölgesi yıllarca yol sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Cumhuriyet başkanımız Sayın Süleyman Demirel'in bölgeye gösterdiği ilgi sonucunda Kesme Kasabasına ulaşan yol yeniden düzenlenerek asfaltlanmıştır. Isparta'yı Antalya'ya bağlayan Dereboğazı yolunun açılmasıyla Sütçüler ilçesinin Çandır bölgesi de Dereboğazı yoluna bağlanarak, Antalya, Isparta ve Konya'ya ulaşabilecek yol ağına sahip olacaktır.
EKONOMİK DURUM
İlçenin ekonomik durumu, coğrafi yapısına bağlı olarak oldukça zayıf kalmıştır. Ekilebilir arazinin azlığı tarımsal gelişmeyi kısıtlamış, yöre halkını hayvancılığa yönlendirmiştir. Hayvancılık, genelde kıl keçisi yetiştiriciliği üzerine olması ve yörenin orman bölgesi olması sebebiyle kıl keçisinin ormana verdiği zarar dikkate alınarak kısıtlamaya gidilmiştir. Bu durum hayvancılıkla uğraşan kesimi koyun ve sığır besiciliğine yöneltmiştir. Serik, Gebiz ve Manavgat göçerleri, Sütçüler yaylalarına baharları gelip yaz boyu konaklamakta ve hayvanlarını otlatmaktadır. Yaylalarda kekik ve kır çiçeklerinin bol oluşu gezici arıcıların da ilgisini çekmekte, yaz aylarında arıcılar da yaylalara göç etmektedir. Akdeniz ikliminin yaşandığı Çandır Bölgesinde tarım ürünleri önemli ekonomik gelir sağlamaktadır. Yörenin en verimli topraklarına sahip Çandır Ovasında, yer fıstığı, susam, pamuk ve bol sebze-meyve yetiştirilmektedir. Son yıllarda önemli ölçüde gelişen seracılık, yöreye ekonomik katkıda bulunmaktadır. Çandır ovası Karacaören baraj sahasında bulunduğundan seracılığın gelişmesi beklenmektedir.
TURİZM
DUT PEKMEZİ FESTİVALİ Sütçüler Dut Pekmezi festivali her yıl Temmuz ayı içerisinde yapılmaktadır. Bu festivalde amaç, Sütçülerlileri bir araya getirmek ve ilçenin adını duyurmaktır. Festivalde, folklora gösterileri, tiyatro, konser ve ses yarışmaları düzenlenmekte, spor turnuvaları organize edilmektedir. Festivalde adını veren geleneksel Dut pekmezi yarışması da yapılmaktadır. Ayrıca Sütçüler'in tarihi, arkeolojik, etnografik, kültürel ve turistik zenginliklerini tanıtmak amacıyla seminer, panel ve konferanslar düzenlenir. Festivali tanıtan broşür ve Festival Gazetesi yayınlanır.
TARİHİ VE TURİSTİK YERLER