EĞİRDİR
İlçenin Tarihi
Eğirdir ve çevresinin Arzava Krallığı (M. Ö. 2000-1200) döneminde yerleşime açılmış olduğu yöredeki buluntulardan ve kalıntılardan anlaşılmaktadır. Eğirdir kentinin Lidya'nın son hükümdarı Kroisos (M.Ö. 560-547) tarafından kurulduğu ve ilk adının da "Krozos" olduğu sanılmaktadır. Şehrin iç kalesinin de Lidyalılar tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Eğirdir M.Ö. 540 yılında Pers imparatorluğu tarafından zapt edilmiştir. Yaklaşık 200 sene aynı imparatorluğun egemenliği altında kalmıştır. Daha sora Seleukosların eline geçmiş, daha sonrada M.Ö. 188 yılında Agemea (Dinar) antlaşması ile Romalılara bırakılmıştır. Bu dönemde kent "Prostanna" adıyla anılmıştır. Eğirdir ve çevresinin M.S. 395'te Bizans egemenliğine girmesinden sonra şehrin orta çağda "Akroterion" şeklinde isimlendirildiği görülmektedir. Bizans egemenliğinin son döneminde şehrin adı "Akrotiri" olarak geçmekte ve Bizans'ın Anatolikon Theması sınırına dahil bulunuyordu. Yörede ilk Türk yerleşimi 1071'den bir kaç yıl sonra gerçekleştiği sanılmaktadır. Anadolu Selçuklu Hükümdarı 3.Kılıç Arslan 1204 yılında çevredeki şehirlerle birlikte Eğirdir'i Selçuklu egemenliği altına almıştır. Selçukluların sayfiye şehri olarak kullandıkları Eğirdir'i o dönemde "Cennetabad" olarak isimlendirilmiştir. 1310 yılında Hamidoğullarının eline geçen Eğirdir uzun süre bu beyliğe başkentlik yapmıştır. Sultan 2. Murat zamanında Osmanlı topraklarına katılan Eğirdir Cumhuriyetin kurulmasından sonra da ilçe statüsünü korumuştur.
İlçenin Coğrafi Konumu
Eğirdir ilçesi kuzeyden Yalvaç ve Gelendost ilçeleri, doğudan Şarkikaraağaç ve Aksu ilçeleri, güneyden Sütçüler ilçesi, güneybatıdan Burdur İli, Batıdan Isparta Merkez ve Atabey İlçeleri ve kuzey batıdan Senirkent ilçeleri ile komşudur. İlçenin kuzey kesiminde oldukça geniş bir alanı kaplayan Eğirdir Gölü ile göl alanını Isparta Çöküntü alanından ayıran dağlar ilçenin yüzey şekillerinin esasını oluşturur.
Yüzölçümü 1414 km2, denizden yüksekliği 918 m dir. İklimi, Akdeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında bir geçiş alanında yer almaktadır. Bu iklim tipine bağlı olarak ilçede ne Akdenizin yağışlı, ne de iç Anadolu'nun kurak iklimi söz konusudur. Yıllık sıcaklık ortalaması 11 ,9 0C, ortalama yağış 705 mm. dolaylarındadır.
Tarihi ve Kültürel Değerler
Prostanna Antik Kenti: Pisidia şehirlerinden bir tanesidir. Eğirdir sivrisinin Pisidia şehirlerinden bir tanesidir. Eğirdir sivrisinin arka tarafından Camili Yayla üzerindedir. Şehrin kesin yeri L. Robert tarafından Bedre Köyünün yukarısındaki Yazılıkaya'da bulunan bir sinir yazıtı ile tespit edilmiştir. Bu yazıt Prostanna ile Parlais ili sinir yazıtı idi. Antik kentte sinir duvarları ve bazı bina temelleri vardır. Şehrin. Akropolisi 200 metre yükseklikte kurulmuştur, Sur duvarları içerisinde dikdörtgen seklinde bir bina vardır. Bu bina bir tapınaktir. Diğer 119 bina ise halka ait binalardır. Bizans dönemine ait hiç bir kalıntı yoktur. M.&. 1. yy. 'dan itibaren sikke basmaya başlamıştır.
Parlais Antik Kenti: Roma kolonisi olarak kurulmuştur. Diğer koloni şehirlerin en küçüğüdür. Bugünkü Barla'dadır. Görünürde herhangi bir kalıntısı yoktur. M.O. 1. yy. itibaren sikke basmaya başlamıştır. M.Ö. 25 yılında Galatya eyaletine dahil edilen şehirin adi "Colonia Julia Agusta Parlais"tir. Roma kolonisi olarak kurulmuştur. Diğer koloni şehirlerin en küçüğüdür. Bugünkü Barla'dadır. Görünürde herhangi bir kalıntısı yoktur. M.O. 1. yy. itibaren sikke basmaya başlamıştır. M.Ö. 25 yılında Galatya eyaletine dahil edilen şehirin adi "Colonia Julia Agusta Parlais"tir.
Ayasteffanos Kilisesi: Eğirdir ilçesinin Yeşilada mahallesinde yer alır. Diş duvarları moloz taştır. Çatı ve iç mekan sütunları ahşaptır. 19. yy. inşa edilmiş olup 1993 yılında restorasyon çalışmaları başlatılmıştır. Eğirdir ilçesinin Yeşilada mahallesinde yer alır. Diş duvarları moloz taştır. Çatı ve iç mekan sütunları ahşaptır. 19. yy. inşa edilmiş olup 1993 yılında restorasyon çalışmaları başlatılmıştır.
Aya Giorgios Kilisesi: Eğirdir ilçesi Barla bucağında dağın yamacında yer alır. Dikdörtgen plânlı olup moloz taşlarla 1805 yılında yapılmıştır. Kilisenin duvarlarının bir kısmı hala ayaktadır.
Eğirdir Kalesi: Eğirdir ilçesinde göle doğru uzanan yarımada üzerinde iç ve diş kale vardır. Dış kalenin yalnız temelleri kalmıştır. İç Kale ise bugün hala ayaktadır. Yarım adayı kuzey-güney doğrultusunda keser. Kesin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte M.Ö. 4.yy. yapıldığı tahmin edilmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde çeşitli tamirler görmüştür. Diş kaplama taş bloklar, iç kısmı ise moloz dolgudur. En son Hamitoğulları devrinde tamir görmüş ve Timur'un Eğirdir'i istilası sırasında tahrip edilmiştir. Eğirdir'in bundan sonraki dönemlerinde fazla savunmaya ihtiyacı olmadığından kale tamir edilmemiştir. Eğirdir ilçesinde göle doğru uzanan yarımada üzerinde iç ve diş kale vardır. Dış kalenin yalnız temelleri kalmıştır. İç Kale ise bugün hala ayaktadır. Yarım adayı kuzey-güney doğrultusunda keser. Kesin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte M.Ö. 4.yy. yapıldığı tahmin edilmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde çeşitli tamirler görmüştür. Diş kaplama taş bloklar, iç kısmı ise moloz dolgudur. En son Hamitoğulları devrinde tamir görmüş ve Timur'un Eğirdir'i istilası sırasında tahrip edilmiştir. Eğirdir'in bundan sonraki dönemlerinde fazla savunmaya ihtiyacı olmadığından kale tamir edilmemiştir.
Hızırbey Camii: Eğirdir'de bulunan camilerin en büyüğü olup, duvarları kargir ve üstü toprak dam olarak ilk defa Hızır Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesin tarihi bilinmemekle beraber 1327-1328 yıllarında inşa edildiği sanılmaktadır. Cami 1814 yılında çıkan bir yangında tamamen yanmış, Yılanlıoğlu Şeyh Ali Ağa'nın önderliğinde yeniden yaptırılmıştır. 1820 yılında tekrar ibadete açılmıştır. Eğirdir'de bulunan camilerin en büyüğü olup, duvarları kargir ve üstü toprak dam olarak ilk defa Hızır Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesin tarihi bilinmemekle beraber 1327-1328 yıllarında inşa edildiği sanılmaktadır. Cami 1814 yılında çıkan bir yangında tamamen yanmış, Yılanlıoğlu Şeyh Ali Ağa'nın önderliğinde yeniden yaptırılmıştır. 1820 yılında tekrar ibadete açılmıştır.
1878 ve 1884 tarihlerinde tekrar onarım gören caminin damı Burhanoğlu Macit Murat Ağa tarafından kiremitle örtülmüştür. Büyüklüğü, tarihi kıymeti, minberi bakımından onem1i bir değere sahiptir.
Ayrıca, kemer üzerindeki minaresiyle dünyada tek olduğu iddia edilmektedir. Daha küçük çapta bir eşinin Cezayir'de olduğu söylenmektedir.
Dündarbey Medresesi: Eğirdir i1çesinin en merkezi yerinde bulunan taş medrese adıyla da anılan bina 1237 yılında Se1çuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Keyhusrev zamanında han olarak yaptın1miştir. Daha sonra 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından Medrese haline getiri1rniştir. Medrese iki katli olup ortada avlu yer alır ve 30 hücresi vardır. Medresenin girişinde büyük bir taş kapı vardır. Kapının etrafı Selçuklu karakterinde geometrik şeki11erie süslenmiştir.
Baba Sultan Türbesi: Kapıdaki kitabeden anlaşıldığına göre, 1358 yılında Hamidoğlu İlyas Bey zamanında İsa bin Musa adındaki zat için yaptırı1miştir. Türbe içinde Baba Sultan'dan başka türbedarı olan Sureti Baba (2 Orti Baba) ile Palor Baba adlarında iki kişinin mezarı da vardır. Son zamanlara kadar Sakahane tabir edilen su soğutma yeri vardı. Burada bulunan küplere konan suları gelip gecenler içerdi. Türbe ziyarete açıktır.
Eğirdir Kervansarayı: Eğirdir ilçesi yeni mahallede bulunan kervansaray Anadolu Se1çuklu kervansaraylarının en büyüğüdür. Konya-Antalya kervan yolunda yer alan han, doğu batı doğrultusundadır. Avlu ve kapalı mekan olmak üzere iki kısımdan meydana ge1rnistir. Kervansaray 1237 yılında yapılmıştır, bugün avluda birkaç yolcu odasının temel izleri kalmıştır.
Ağa Camii: İlçenin Ağa mahallesinde bulunan camii, 1413 yılında inşa edi1rniştir. Minaresi 1777 yılında yapılan cami daha sonra onarılarak kiremitli hale getirilmiştir. İlçenin Ağa mahallesinde bulunan camii, 1413 yılında inşa edi1rniştir. Minaresi 1777 yılında yapılan cami daha sonra onarılarak kiremitli hale getirilmiştir.
Yılanlıoğlu Camii: Yazla mahallesinde Şeyhül İslam El Berdai türbesi yanında Yılanlıoğlu tarafından 1806 yılında taş minareli olarak yaptırılmıştır. Yazla mahallesinde Şeyhül İslam El Berdai türbesi yanında Yılanlıoğlu tarafından 1806 yılında taş minareli olarak yaptırılmıştır.
Ada Camii: Yeşilada (Nis Adası) içinde yer alan camii önce kilise olarak inşa edilmiş, 2. Osman'ın 1618 yılında çıkardığı bir fermanla cami olarak ibadete açılmıştır. İlk adi Kız Kilisesidir. Yeşilada (Nis Adası) içinde yer alan camii önce kilise olarak inşa edilmiş, 2. Osman'ın 1618 yılında çıkardığı bir fermanla cami olarak ibadete açılmıştır. İlk adi Kız Kilisesidir.
Kale Camii: Kale Mahallesinde, mescitten camiye çevrilmiş bir yapıdır. İnşa tarihi bilinmemektedir. Kale Mahallesinde, mescitten camiye çevrilmiş bir yapıdır. İnşa tarihi bilinmemektedir.
Sinan Paşa Camii: Yan duvarları kargir, üzeri ahşap ve toprak damlı olarak inşa edi1miştir. Minaresi renkli tuğladan yapılmıştır. Kapısı üzerindeki kitabede 1376 tarihinde yapıldığı kayıtlıdır. Buna göre caminin Isparta ve havalisinin Osmanlı idaresine geçmeden 6 yıl önce yapıldığı anlaşı1maktadır. Kapının içinde sol tarafta gömülü bulunan bir kişinin mezar taşında Hafız Tuhi Karamani 1392 ibaresi yer almaktadır. Cami 1878 yılında onarılarak kiremitli hale getirilmiştir. Yan duvarları kargir, üzeri ahşap ve toprak damlı olarak inşa edi1miştir. Minaresi renkli tuğladan yapılmıştır. Kapısı üzerindeki kitabede 1376 tarihinde yapıldığı kayıtlıdır. Buna göre caminin Isparta ve havalisinin Osmanlı idaresine geçmeden 6 yıl önce yapıldığı anlaşı1maktadır. Kapının içinde sol tarafta gömülü bulunan bir kişinin mezar taşında Hafız Tuhi Karamani 1392 ibaresi yer almaktadır. Cami 1878 yılında onarılarak kiremitli hale getirilmiştir.
Doğal Değerler
Eğirdir Gölü: Isparta il hudutları içinde olduğu kadar Göller Bölgesinin de en önemli göllerinden birisidir. 517 Isparta il hudutları içinde olduğu kadar Göller Bölgesinin de en önemli göllerinden birisidir. 517 km2 yüzölçümü ile Türkiye'nin 4. büyük gö1üdur. Kuzey-güney uzunluğu 50 km. Doğu-bati genişliği 3-15 km' dir. Göl deniz seviyesinden 1000 m. yükseklikte Sultan ve Karakuş dağlarının arasında il alanının ortasında yer almaktadır. Ortalama derinliği 12 metre maksimum derinliği ise Eğirdir yakınlarında 16,5 in. 'dir. Göl iki kısma ayrılmaktadır. Kuzeyde kalan ve daha küçük olan kısmına Hoyran Gölü, güneyde kalan kısmına Eğirdir Gölü denir. Her iki bölüm Hoyran Boğazı ile birbirine bağlanır. Gölde Eğirdir ilçesinin üzerinde bulunduğu yarım adanın bir uzantısı gibi iki küçük ada vardır. Biri Can Ada diğeri Yeşil Ada (Nis)dir. Son zamanlarda suların azalmasıyla bu adalar Eğirdir' e bağlanmıştır. Gölde balık çoktur, bunların en önemlileri sudak, sazan, sırazdır. Göl Doğal SİT alanıdır. Gölün birinci 300 m. kıyı şeridinde üçüncü dereceden SİT alanı olarak ilan edilmesi kararlaştırılmıştır.
Kovada Gölü ve Milli Parkı: Bu gölün doğal görünümü çok güzeldir. Suları bulanmaz, bol balık bulunur. En önemlileri. sazandır. Ayrıca tatlı su yengeci, su böceği ve midye bulunmaktadır. Çevresi çok zengin bitki örtüsüyle çevrilidir. Yabani ördekler ve diğer av hayvanları yasamaktadır. Bu özellikleri nedeniyle Göl ve çevresi (6.534 ha.) Bakanlar Kurulu. Kararıyla 03.11.1970 yılında Milli Park ilan edilmiştir. Cam ormanları arasında girintili çikinti1i doğal güze11ikleriy1e günübirlik piknik alanı olarak kullanılabileceği gibi çadır ve karavan turizmi için çok uygundur.
Yeşil Ada: Ev pansiyonculuğunun çok yaygın olduğu bu ada balık lokantaları ile dikkat çeker. Doğal güze1liği yanında tarihi zenginlikleri de bulunan ada yerli yabancı ziyaretçileri beklemektedir. Ev pansiyonculuğunun çok yaygın olduğu bu ada balık lokantaları ile dikkat çeker. Doğal güze1liği yanında tarihi zenginlikleri de bulunan ada yerli yabancı ziyaretçileri beklemektedir.
Can Ada: Eğirdir ile Yeşil Ada arasında yer alan 7000 m2 büyük1ügünde sevimli bir adacıktır. Yapılaşma yoktur. Sadece piknik alanı olarak düzenlenmiştir. Ada Atatürk'ün Eğirdir'i ziyareti sırasında 1 Şubat 1933 tarihli Belediye Encümeni Kararı ile kendine hediye edilmiştir.
Kasnak Meşesi Tabiatı Koruma Alanı: Saha, ülkemize has endemik bir orman ağacı türü olan ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Kasnak Meşesi (Quercus vulcanica)'nın gerek saf ve gerekse sedir ve ardıç türleri ile karıştığı güzel örnekler ihtiva etmektedir. Bölgede bugüne kadar 218 bitki türü tespit edilmiş, bunun yanısıra kurt, tilki, porsuk, sansar, yaban domuzu gibi yabani hayvanlar da bulunmaktadır. 1300 ha.'lık bu alan Temmuz 1987 tarihinde Tabiatı Koruma Alanı olarak tefrik edilmiştir. Günübirlik olarak, gezme, görme, yürüyüş gibi faaliyetler için uygun olan bu yeri ziyaret kin en uygun mevsim ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Eğirdir Yukarı Gökdere Köyü sınırları içerisinde bulunan saha Isparta'ya 69, Eğirdir'e 32 km. mesafededir
ÇamyoI Dinlenme Parkı: Eğirdir-Sütçüler karayolu üzerinde 15. km'de yer alan orman içi dinlenme tesisidir. İnsana rahatlık veren temiz orman havasının bulunduğu parkta içme suyu ve piknik için gerekli düzenlemeler yapılmıştır.
Altınkum Plajı: Eğirdir tren istasyonunun altında bulunan plaj ince kumlu olup gölün yüzmeye en elverişli yeridir. Kıyıdan itibaren 200 m. ilerlenilmesine rağmen boyu geçmeyen sığlığı ile güvenli bir plâjdır. Soyunma kabinleri, duş, gazinoları, büfesi, telefonu, sağlık kabini ile Mavi Bayrak almaya adaydır. 50 çadır kapasitesi olup kiralık bungalovlar da vardır.
Bedre Koyu: Eğirdir-Barla yolu üzerinde merkeze 11 km. mesafede 1500 m. sahil şeridi olan güzel bir dinlenme yeridir. Soyunma kabinleri, gazinoları, umumi mutfakları ve kamping alanları vardır.
Pınar Pazarı Mesireliği: Yemyeşil bir düzlük, gürü1 gürü1 akan soğuk suları bulunan mesirelik ve belli zamanlarda geleneksel pazar kurulan Bağlar Mahallesinde bir yerdir. Eylü1 ayından itibaren haftada bir gün panayır mahiyetinde açık pazar kurulur. 8 hafta devam eden pazarda her türlü alışveriş yapılır. Eski adetlere uygun olarak kız beğenilir. Son hafta kadınlar için pınar pazarı olarak tertip edilir.
EKONOMİK DURUM
Osmanlı zamanında Eğirdir ekonomik yönden g üçlü bir belde idi. Bölgenin en canlı pazarlarından birisi Eğirdir'de kuruluyordu. Eğirdir ve Çevresi 16. yüzyıl sonlarındaki Suhte ve 1 645'tek Haydaroğlu ayaklanmalarından ekonomik yönden olumsuz etkilendiyse de, yörede 17. yüzyıl sonlarında y6rede ekonomik hayat yeniden canlanmıştır.
1892 Konya Vilayet Salnamesinde Eğirdir İlçesinde, 864 hane, 4 han, 3 hamam, 211 dükkan, 1 değirmen, 4 fırın, 3 kahvehane bulunduğu kaydedilmektedir. Eğirdir'de 0 zaman gelir kaynak-lan olarak, bez ve çarşaf dokumacılığı gibi küçük sanayi yanında talim ürünleri de önemli yer tutmaktaydı. Kayıtlarda, özellikle üzüm, elma, ceviz ve karpuzu boldur denilmektedir. Yine 1892 Vilayet Salnamesine göre, Eğirdir'de 2833 kiyye pamuk, 900 kiyye afyon üretiliyordu.
Bütün yörede olduğu gibi pamuk ve afyon üretiminin de önemli yer tuttuğu anlaşılmaktadır.
Eğirdir'e canlılık kazandıran bir başka etken de, ilçenin 1912'de İzmir-Aydın-Dinar demiryoluna bağlanması olmuştur. Böylece İngiliz sermayeli Şark Hali Şirketi 1913 yılında Eğirdir'de 500 tezgahta 1500 işçinin çalışmasıyla 15 bin metrekare halı dokutmuştur.
Günümüzde Eğirdir'in ekonomik durumu oldukça güçlü bir yapıya dayanmakta olup, en önemli gelir kaynağı, ihracata yönelik elma ve su ürünleridir. Bu iki ürün ilçede sektör oluşturmuştur.
Bunlardan başka hayvancılık, küçük sanatlar, orman ürünleri gibi ekonomik faaliyet dallari da vardir. Kirsal kesimde halkin hemen hemen tamamı tarımla uğraşırken büyük bir bölümü de tarımdan arta kalan zamanlarında hal dokumaktadırlar.
İlçede, esnaf kolları olarak 152 bakkal; 15 terzi, 10 zücaciye, 8 konfeksiyon, 24 lokanta, 50 marangozhane, 80 adet sanayi ve 400 adet çeşitli meslek kollarına ait dükkan vardır. İlçede 5 bankanın da şubesi bulunmaktadır.
SANAYİ
KERESTE FABRİKASI
İlçenin Pazarköy kasabasında özel sektöre ait kereste fabrikası bulunmakta olup, kereste, iskarta kereste ve artık madde üretmektedir.
UN FABRİKASI
İlçe merkezinde bulunan Boğazova Un fabrikası bir yılda 6500 ton Un, 1600 ton kepek üretmektedir.
SOĞUK HAVA DEPOSU
Eğirdir ve çevresinde büyük önem taşıyan elma üretimine bağlı olarak çeşitli yerlerde soğuk hava depoları kurulmuş ve kurulmaktadır. İlçede; 12 adet soğuk hava deposu ve bir adet ambalajlama fabrikası mevcut olup, soğuk hava depolarının toplam kapasitesi 80 bin ton civarındadır.
ASYA MEYVA SUYU
1993 yılında Nevşehir Avanos ilçesinden Eğirdir'e nakledilmiştir. Meyve suyu, meyve konsantreleri ve pulbları uretimi yapmaktadır. Yılda; 35 bin ton sanay tipi elma, 3 bin ton vişne, 3 bin ton şeftali, 3 bin ton kayısı, 500 ton üzüm ve 100 ton limon işIeme kapasitesine sahiptir. Ayrıca koIa tesisi de vardır Yılda ortalama 6 milyon dolarlık ihracaat yapmaktadır. Eğirdir ve cevresinde elma üretiminin yüzde 20'sini teşkil eden sanayi tipi elma, bu fabrika ile değerini bulmaktadir.
SU ÜRÜNLERİ İŞLEME
İlçede 3 adet su ürünleri işleme ve degerlendirme tesisleri mevcut olup, bu tesisler Eğirdir ve çevre göIIerde avlanan su ürünlerini işIemekte, depolamakta ve yurt disina ihrac etmektedir.
Süleyman Demirel Üniversitesi'ne bağlı olarak Eğirdir'de bulunan Su ürünleri Fakültesi, su ürünlerinin gelişmesine bilimsel ve teknik destek vermektedir.
Ayrica talim Bakanligi Su Ürünleri Araştirma Enstitüsü, bölgedeki göl ve akarsularda balık üretimi açısindan denemeler yapmaktadir. özellikle gölde kafes balıkçılığı denemesinde onemli mesafe kat edilmiştir.
ELEKTRİK SANTRALI
Eğirdir Gölü'nden giden su ile beslenen iki adet hidroelektrik santrali mevcuttur. Kovada I ve II adları verilen bu santrallerden, Kovada I'den yilda 28 milyon kilovatsaat, Kovada II'den yılda 178 milyon kilovatsaat civarında elektrik enerjisi üret,lmektedir. Santraller, enterkonnekte sisteme bağlıdır.
TARIM VE HAYVANCILIK
ELMACILIK
İlçenin en önemli geçim kaynağı, ihracata yönelik elma üretimidir. Elma ağacı sayısı 650 bin civarındadır. Günden güne gelişmekte olan elma üreticiliği yeni kültür fidanları geliştirilmekte ve ihracatta daha uygun hale getirilmektedir.
İlçede toplam 724 dekarlık gül bahçesi mevcuttur. üretilen güller Gülbirlik ve özel Gülyağı Fabrikaları tarafından alınıp iç ve diş pazarlara gülyağı, gülsuyu, gül lokumu ve gül yağından üretilen kozmetik ürünler iç ve diş pazarlarda satılmaktadır.
Eğirdir ilçesinde 14 bin 600 hektar tarım arazisi mevcut olup, 6336 hektarinda sulu tarim yapılmaktadir. Tarimda en önemli gelir kaynağı olarak elma, tat, koku ve aroma yönünden iç ve diş pazarda tutulmaktadir. Bu kadar önem taşıyan elma üretiminin her sene yeterli miktarda olmasınin yanısira kaliteli ve hastaliktan arınmış, şekilde üretme çalişmaları yapılmaktadir.
Elma üretiminden başka çeşitli meyveler, hububat ve bakliyat üretimi de yapılmakta dir. Ancak bunlar satıştan daha çok çiftçinin kendi ihtiyacını karşılamaya yöneliktir.
İlçede merkez ve Yukari Gökdere'de 2 adet istasyon kurulmuş ve bu istasyonlara devit cihazi ile termohidrografi aleti yerleştirilmiştir. Bu aletler devamli kontrol edilmekte olup, bunlardan alinan verilere göre, ilaçlama zamanlari çiftçiye bildirilmektedir. Elma üretimi için yapılan tüm çalışmalar erken uyari kapsamındadir. Yani hastalik ve haşerelere karşı mücadeleyi önceden haber verip başlatmaktadir. Bu konuda üreticiye zaman zaman eğitim de verilmektedir.
İlçede tarımsal kalkınma, sulama ve su ürünleri konularında 16 adet tarımsal kooperatif vardır. Ayrıca ilçede 14 adet zira mücadele ilaç satıcısı bulunmaktadır.
Eğirdir merkezi Boğazova bölgesi ile köylerinde toplam 5 bin hektarlık tarım arazisi Devlet Su İşleri ve Toprak-Su sulama kanalları ile sulak tarım arazisi haline getirilmiştir. Sulanan bu arazilerle tarımda daha çok üretim beklenmektedir.
Tarım Bakanlığı Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce yılda 260 bin adet çevrenin fidan ihtiyacı karşılanmaktadır. Ayrıca aynı kuruluşta ızgara sistemi yer tavukçuluğu yapılmaktadır. Amaç olarak Silver Gold kanatlı hatlarının melezlenmesi ile kahverengi yumurtacı Hibrit civciv üretilerek yetiştiricilerin civciv ihtiyacı karşılanmaktadır.
Orman Fidanlık Müdürlüğünce yılda 130 milyon civarında fidan üretilerek ağaçlandırma sahalarında kullanılmıştır. Adı geçen müdürlük 732 dekar alan üzerinde faaliyet göstermektedir.
Eğirdir ilçesi Kovada Haymana bölgesinde özel teşebbüse ait kömür ocağı bulunmaktadır. Bu ocakta 1989 yılında 180 işçi ile üretim yapılmış 27 bin ton linyit kömürü.çıkarılmıştır. Son yillarda kömür işletme ocağı üretimine ara vermiştir.
İlçede hayvancılık da önemli bir gelir kaynağı olup, on bin civarında sığır, 16 bin koyun ve 37 bin keçi mevcuttur. Ayrıca ilçede 12 bin civarında kümes hayvanı bulunmaktadır.
BALIKÇILIK
İlçede 5 adet balıkçılık kooperatifi faaliyet göstermekte olup, çalışmaları verimli bir düzeyde değildir. Gölde, 1985 yılında görülen kerevit hastalığı, ilçenin önemli ihracat kaynağının kesilmesine sebep olmuştur. Gölde kerevit stoklarının azalması ve yok olmasından dolayı kooperatif üyelerinin çok azı faal olup balık avı ile uğraşmaktadırlar. Kerevit hastalığı, göldeki doğal balık dengesini de bozmuştur. Gölde kafes balıkçılığının yapılması için çalışmalar başlatılmıştır.
Göldeki üretim ve hastalıklarla ilgili olarak SDÜ Su Ürünleri Fakültesi'nin araştırmaları devam etmektedir.
Ayrıca Su Ürünleri Araştırma Enstitüsünce, Eğirdir Gölünde kerevitlerde görülen hastalıklara dirençli kerevitlerin çoğaltılma imkanının araştırılması projesi başlatılmış ve sürdürülmektedir. Enstitü, kafes balıkçılığı konusunda da öncülük yapmaktadır.
EL SANATLARI
Eğirdir'de diğer önemli geçim kaynağı geleneksel el sanatı olan halıcılıktır. Halıcılık, genellikle ev halıcılığı şeklinde yapılmakta olup, Sarıidris kasabasında "Kalkınma Üretim ve Pazarlama Kooperatifi" toplu üretime güzel bir örnek teşkil etmektedir. İlçe merkezine yakın yerlerde geleneksel Isparta halısı dokunurken, köylerde daha çok ihracata yönelik, her malzemesi yünden yapılan, ince halı tabir edilen halılar dokunmaktadır.